Atakarbon taşımacılıkta yıllık 300 bin tona ulaştı :Atakarbon yıllık 300 bin ton demiryolu, karayolu kombine taşımacılığı yapıyor.
1999 yılında endüstriyel ham madde ve kömür üretimi ithalatı ve satışı alanlarında faaliyet göstermeye başlayan Atakarbon Maden Nakliyat San.Tic.Ltd.Şti bünyesine kattığı 3 ayrı grup şirketi ile faaliyetlerine devam ediyor. Firma yıllık 300 bin ton demiryolu ve karayolu kombine taşımacılığı yapıyor.
Grup şirketlerinin birbirlerinden bağımsız olarak farklı sektörlerde iş hayatına devam ettiklerini anlatan ATA Karbon Maden Nakliyat San.Tic.Ltd.Şti Genel Müdürü Turgay Korkmaz ’Ata Karbon her türlü kömür ve karbon ithalatı yapmakla beraber bünyesinde bulunan vagon ve konteynerle demiryolu taşımacılığı yapıyoruz. Mevcut altyapımız ile aylık 20-25 bin tonluk taşıma yapıyoruz. Taşınan emtialar maden, kömür olarak dökme şeklinde ve bigbagli ambalajlarda taşıması gerçekleştiriliyor. Müşteri portföyümüzün tamamı ülkenin ilk 1000 firması arasında yer alıyor. Üretimden çıkan ürünlerin tamamı yurtdışı alıcılarına ihraç ediliyor’’ diye konuştu.
Atakarbon lojistik 71 vagon, 220 Open top konteyner, 7 çekici, 2 steacker (konteyner Elleçleme Makinesi) ile faaliyetlerine devam ediyor.
ATA Karbon Maden Nakliyat San.Tic.Ltd.Şti Genel Müdürü Turgay Korkmaz’’ Konteyner taşıması için gerekli olacak her türlü ekipman tipini bünyemizde bulunduruyoruz. Atakarbon Lojistik 71 vagon, 220 Open top konteyner, 7 çekici, 2 steacker (Konteyner Elleçleme Makinesi) ile faaliyetlerimize devam ediyoruz. Yıllık 300 bin ton demiryolu ve karayolu kombine taşımacılığı yapıyoruz. Bu alanda da yatırımlarımıza devam ederek vagon, araç ve konteyner filosunu genç ve yüksek kalitede tutuyoruz. Tüm bu yaratılan artı değerler konteyner taşımacılığında ki güvenilirliği ve hizmet kalitesini en yüksek seviyeye taşıyor. Atakarbon bir marka olarak lojistik alanın da kısa süre de saygın bir konuma gelmiştir’’ şeklinde belirtti.
Sektördeki sorunlara da değinen Korkmaz sözlerine şöyle devam etti: “Yaklaşık dört yıldır beklenilen demiryolu sektörünü düzenleyecek ve serbestleşmenin önünü açacak kanun çıkmış olmasına rağmen devamında yapılması gereken düzenlemelerin henüz hiçbiri gerçekleşmedi. Bu gecikme ve belirsizlik Yatırım projelerinin rafa kalkmasına sebep oldu. Yılbaşında TCDD’nin fiyat ve taşıma tarifelerinde yaptığı düzenleme ve değişiklikler demiryolu taşımalarının yüzde 35 azalmasına sebep olmuştur. Dünyanın en fazla ham çelik üreten sekizinci ülkesi olan Türkiye, hammadde bakımından ithalata bağımlı bir ülke konumundadır. Sektör, hurdadan cevhere, kömürden ferro alyaja kadar hemen tüm girdilerde net ithalatçı konumundadır. Bu çerçevede, satış pazarlarında yaşanan sıkıntılar sektöre doğrudan yansımaktadır. Yoğunlaşan küresel rekabet paralelinde, ülkeler kendi sektörlerini korumaya dönük tedbirlerini arttırmaktadır. ABD, Kanada, Avustralya, Ürdün, Fas, Tayland ve Mısır’ın Türkiye menşeli belirli ürünlere getirdiği ilave gümrük ve anti damping vergisi bunun örneklerindendir. Önümüzdeki dönemde bu çerçevede pazar kayıplarının artacağını düşünüyoruz. Mevcut ekonomik ve siyasi yapı göz önüne alındığında 2015 yılının çok zor bir yıl olduğunu dile getiren Korkmaz; ‘Aynı doğrultuda 2016 yılının daha da zorlu geçeceğini düşünüyoruz. Hem iç politik belirsizlikler hem bölgede ki jeopolitik sıkıntılar bir de dünya da ki ekonomik sorunlar önümüzdeki yıl için bizim iyimser tahminler yapmamızı engelliyor” dedi.
মন্তব্য প্রথম হতে